DISSOLVING in Turkish translation

[di'zɒlviŋ]
[di'zɒlviŋ]
eriterek
melt
to be melded
çözmek
to solve
to figure out
to resolve
out
to crack
untie
to decipher
to decode
to settle
to work out
dağılmadan
scattering
disband
to dissipate
eritmek
melt
to break
dissolving
çözünen
çözülmesini
resolved
unravel
settled
to dissolve
to be solved

Examples of using Dissolving in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I think this is quite a breakthrough for Taiwanese television. Dissolving a corpse, burning a corpse.
Bir cesedi çözmek, bir cesedi yakmak… Bence bu Tayvan televizyonu için oldukça çığır açıcı.
Time Bomb(2001), before dissolving in the summer of 2002.
Grup 2002 yazında dağılmadan önce 2 albüm yayımlamıştır, bunlar Buckcherry( 1999) ve Time Bomb 2001.
Dissolving a corpse, burning a corpse… I think this is quite a breakthrough for Taiwanese television.
Bir cesedi çözmek, bir cesedi yakmak… Bence bu Tayvan televizyonu için oldukça çığır açıcı.
two empty packets and syringes… and a cup for dissolving the heroin.
şırıngalar… ve eroini eritmek için kullandıkları bir fincan vardı.
After the dissolving of the PCI following the 1989 fall of the Berlin Wall, Preve undertook a critical review of his own positions held in the precedent decades.
Berlin Duvarının 1989da yıkılmasından sonra PCInın çözülmesini takiben Costanzo Preve geçmiş yıllardaki konumları hakkında eleştirel bir gözden geçirme kaleme aldı.
The inclusion of naphtha made the soap very effective for cleaning laundry and dissolving the contagious oil of poison ivy,
Naftanın eklenmesi, sabunun çamaşırın temizlenmesi ve bulaşıcı zehirli yağın erimesi için çok etkili olmasını sağladı,
Finding the grain cores without dissolving most of the meteorite has been possible,
Tanecik özlerini meteroitin çoğunu çözmeden bulmak mümkündür ancak bu işlem zordur
Let's dissolve some solute in it and let's say we do all the dissolving on the left-hand side.
Bazı çözünen çözülür ve hepimiz söylüyorlar. sol tarafta çözünür.
to be using permanent sutures, For an example. Suppose somebody used dissolving sutures to tie up things in his heart.
onun kalbinde şeyleri birbirine bağlamak için kalıcı ip kullanması gerekirken eriyen ip kullandı.
The dissolving of the Soviet Union was a horrific thing because it made the Russian people
Korkunç bir şeydi çünkü Rus halkını yarattı Sovyetler Birliğinin çözülmesi ve Rusya kendisi daha küçük.
Open up and let her rip. This is the spirit dissolving in the music carrying up to God.
İşte, müzikte dağılan ve bunu Tanrıya taşıyan ruh budur.
The debate over dissolving parliament offered a taste of what may be in store,
Parlamentonun dağıtılması konusunda yaşanan tartışmalar sırasında Sosyal Demokratların,
Temporary superintelligence is just a side effect of the mega seeds dissolving in your rectal cavity.
Geçici süper zeka, mega çekirdeklerin rektal boşluğunda çözülmesi sonucu oluşan bir yan etkisi sadece.
through mines becomes kind of acidic and will start picking up, dissolving the minerals from the mine.
madenlerden akıp geçen suların asitli hale gelmesi ve madendeki çözülmüş mineralleri toplamaya başlaması.
their pitch angle changed; thus, over time, dissolving the inner belts.
açısını değiştirmesine neden olur; Böylece zamanla iç kemerler çözülür.
to prevent countless marriages from dissolving.
sayısız evliliğin sona ermesini önlemek için.
the earth afloat earth dissolving in water gushing from who knows where.
Dünya suyun içinde, su dünyanın içinde..
now. All those in favor of dissolving the board.
Kurulun feshedilmesini isteyenler.
A law dissolving all marriages between mixed and German? What is being advocated here?
Savunulan nedir? Melez ve Almanlar arasındaki tüm evlilikleri bitiren kanun mu?
The EURENCO Bofors company produced LMP-103S as a 1-to-1 substitute for hydrazine by dissolving 65% ammonium dinitramide, NH4N(NO2)2, in 35% water solution of methanol and ammonia.
EURENCO Bofors şirketi, bire-bir hidrazin yerine kullanılmak üzere LMP-103S isimli kimyasalı,% 65lik oranda amonyum dinitramidi, NH4N( NO2) 2,% 35lik oranda metanol-amonyak su çözeltisi içerisinde eriterek üretmiştir.
Results: 60, Time: 0.0686

Top dictionary queries

English - Turkish