MUCH IN COMMON in Turkish translation

[mʌtʃ in 'kɒmən]
[mʌtʃ in 'kɒmən]
çok ortak yönümüz
ortak çok şeyimiz
çok ortak yönü
pek çok ortak
lot in common
shares many
much in common
are many common
pek fazla ortak yanımız olmadı
çok ortak yanımız var

Examples of using Much in common in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We just don't have that much in common.
Çok fazla ortak noktamız yok, hepsi bu.
And yet I'm sure you have so much in common.
Yine de çok fazla ortak nokta bulmuşsunuzdur eminim.
We don't have much in common.
Ortak bir şeyimiz yok.
You said it yourself, you don't have much in common.
Çünkü sen çok farklısın. Ortak yönleriniz yok, bunu sen de söyledin.
You have much in common with your grandfather.
Büyükbabanla pek çok ortak yönün var.
It seems that Satan and I have much in common and that I must die.
Görünüşe göre şeytanla çok ortak yönümüzün olması ve benim ölmem gerekiyor.
I think having that much in common justifies at least one real date.
Bu kadar ortak nokta en azından bir gerçek buluşmayı hak ediyor.
It seems that Satan and I have much in common… and that I must die.
Şeytanla çok ortak yönümüzün olması… ve benim ölmem gerekiyor.
Sex and fires have much in common.
Seks ve yangınlar çok fazla ortak yanı var.
Come. We still have much in common.
Hâlâ ortak birçok noktamız var. Gel.
I guess I didn't think we had very much in common.
Fazla ortak noktamız yok diye düşündüm.
Justifies at least one real date. I think having that much in common.
Bu kadar ortak nokta en azından bir gerçek buluşmayı hak ediyor.
You and I have much in common.
Seninle çok ortak yönümüz var.
They had so much in common.
Çok fazla ortak noktaları olması şaşırtıcıydı.
You have much in common.
Ortak yanlarınız çok.
No. Just an attractive single man with whom we hope you find much in common.
Sadece, çekici bir bekar. Ortak pek çok nokta bulmanızı umduğum biri.
It's said that the Highlander has much in common I have, Your Excellency.
İskoçyalıların, vahşi yerlilerle çok ortak yanı olduğunu söylerler. Bulundum Ekselansları.
We have much in common.
Ne de olsa çok ortak yönümüz var.
You and I have much in common. Yes?
Senin ve benim ortak yanlarımız var. Evet?
Yes? You and I have much in common.
Senin ve benim ortak yanlarımız var. Evet?
Results: 81, Time: 0.0542

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish