SOMETHING WENT WRONG in Turkish translation

• bir şeyler ters gitti
• bir şeyler yanlış gitti
• birşeyler ters gitti
• bir sorun çıktı
• birşeyler yanlış gitti
• bir şeyler ters giderse
• birşey yanlış giderse
• ters giden bir şeyler
• yanlış giden birşey
• bir şeyler ters gitmiş
• bir şey yanlış gitti
• bir şey ters gitti
• bir şeyler ters gittiyse
• bir şeyler yanlış gitmiş
• bir şeylerin yanlış gittiğini
• birşey yanlış gitti

Examples of using Something went wrong in English and their translations into Turkish

But then something went wrong. You were assimilated.
Ama sonra bir sorun çıktı. Asimile edildiniz.

We weren't supposed to be there. Something went wrong.
Orada olmamalıydık. Bir şeyler ters gitti.

Something went wrong.
Ters giden bir şeyler var.

This is Gibson. He told me to call if something went wrong.
Ben Gibson. Eğer beta test sırasında… yanlış giden birşey olursa seni aramamı söylemişti.

So I guess something went wrong. Here, Shazza.
Sanırım birşeyler yanlış gitti. Burda, Shazza.

When Karen did it, something went wrong.
Karen bunu yaptığında… bir şeyler yanlış gitti ve bir daha onu gören olmadı.

Something went wrong and her Evil Bone was never activated.
Birşeyler ters gitti ve Şeytani Kemiği aktive olmadı.

You knew it was your way out if something went wrong.
Bir şeyler ters giderse Yani kaçmak olsun.

You were assimilated. Then something went wrong.
Ama sonra bir sorun çıktı. Asimile edildiniz.

I think something went wrong.
Ters giden bir şeyler var.

He's trying to turn back the clock, but something went wrong.
Saati terse döndürmeye çalışıyor ama bir şeyler ters gitti.

Something went wrong when they took him. Bad guys got sidetracked somehow.
Onu aldıklarında bir şeyler ters gitmiş kötü birileri olayı asıl amacından saptırmış olmalı.

Here, Shazza. So I guess something went wrong.
Sanırım birşeyler yanlış gitti. Burda, Shazza.

Something went wrong. Rambo.
Rambo! Birşeyler ters gitti.

Because something went wrong.
Çünkü bir şeyler yanlış gitti.

You designed your perfect man, then something went wrong.
Mükemmel erkeği tasarladın, sonra bir sorun çıktı.

I didn't think anything about it but something went wrong.
Ben hakkında bir şey düşünmedim, ancak bir şeyler ters gitti.

But something went wrong.
Ama bir şey yanlış gitti.

Something went wrong when she was anaesthetised and they couldn't wake her up.
Uyutulduğu zaman bir şeyler ters gitmiş ve uyandırılamamış.

Rusty, something went wrong.
Rusty, birşeyler ters gitti… buraya gel.