TO GET INTO TROUBLE in Turkish translation

[tə get 'intə 'trʌbl]
[tə get 'intə 'trʌbl]
başını derde sokmak
başı derde girsin
belaya bulaşmak için
başımın belaya girmesini
başımın derde girmesini
başımız beladan kurtulmamaya

Examples of using To get into trouble in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I don't want her to get into trouble.
Onun başını belaya sokmasını istemiyorum.
Tom didn't want Mary to get into trouble.
Tom, Marynin başına belaya sokmasını istemedi.
The two of you don't need my advice to get into trouble.
İkinizin başını belaya sokması için benim tavsiyelerime ihtiyacınız yok.
Because busy boys don't have the time to get into trouble.
Çünkü meşgul oğlanların başlarını belaya sokmaya vakti kalmaz.
I don't want Marcus to get into trouble.
Marcusun başı belaya girsin istemiyorum.
I don't want to get into trouble.
Başım derde girsin istemiyorum.
I didn't want anyone to get into trouble.
Kimsenin başı belaya girsin istemedim.
I don't want to get into trouble.
Başımı belâya sokmaya niyetim yok.
Louis! I don't want your father to get into trouble.
Babanın başının derde girmesini istemiyorum. Louis!
I didn't want to get into trouble.
Başımı derde sokmak istemedim.
Bobby, you like to get into trouble, don't you?
Bobby, başını belaya sokmayı seviyorsun, değil mi?
But I just don't want you and her to get into trouble.
Ama ben sadece başınızın belaya girmemesini istiyorum hepsi bu.
I don't want Tom to get into trouble.
Tomun başını derde sokmasını istemiyorum.
I don't want to get into trouble on my first day.- Oops.
Başım belaya girmek istemiyorum ilk günümde.- Oops.
Started to get into trouble.
Başını belaya sokmaya başladı.
Chief ordered us not to get into trouble.
Şef başımızı belaya sokmamamızı emretti.
Ever since you left, he's been doing everything he can to get into trouble.
Sen gittiğinden beri, başını derde sokmak için elinden geleni yapıyor.
Do you want to get into trouble!
Başın belaya mı girsin istiyorsun!
Didn't mean for him to get into trouble, Mrs. Swift.
Onun basini belaya sokmak istememistim Bayan Swift.
Enough to get into trouble.
Derdimizi anlatacak kadar.
Results: 76, Time: 0.0637

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish