Examples of using We can't even in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
We can't even have a fight.- See?
Kavga bile edemiyoruz.- Gördün mü?See? We can't even have a fight?
Kavga bile edemiyoruz.- Gördün mü?I'm sorry, but we have so little time, we can't even rehearse.
Pardon ama çok az vaktimiz kaldi, prova bile yapamayacagiz.If something goes down, we can't even call for help.
Bir şeyler ters giderse, yardım bile isteyemeyiz.Now we can't even make our own fake money?
Şimdi kendi sahte paramızı bile yapamıyor muyuz?It's so cold here we can't even takes baths.
Burası o kadar soğuk ki banyo bile yapamıyorsun.But we can't even communicate.
Ama iletişim bile kuramıyoruz.So… We can't even pay ourselves.
Yani daha maaşlarımızı bile alamadık.We can't even establish an accurate time of death.
Kesin ölüm zamanını bile saptayamıyoruz.We can't even move on here any more.
Sandalın üzerinde hareket bile edemiyoruz artık.We can't even enter the crime scene.
Suç mahallinden içeri bir adım dahi atamayız.We can't even do the word jumble in the Daily News.
Daily Newsteki kelime bulmacayı bile yapamıyoruz.We can't even hold a normal conversation.
Normal bir konuşma bile yapamıyoruz.We can't even get an extradition.
Suçlu iadesi bile yapamayız.We can't even give her a glass of water.
Bir bardak su bile veremeyiz.We can't even send a message to Lord Kim.
Efendi Kime mesaj bile yollayamıyoruz.So we come to celebrate and we can't even say hello?
Onca kutlamaya geldik ama bir selam bile veremiyoruz mu yani?We can't even be in our house.
Kendi evimizde bile duramıyoruz.We can't even figure out what he did to that dog.
O köpeğe ne yaptığını tahmin bile edemedik.We can't even have Thanksgiving with Gran and Grandpa because of you.
Senin yüzünden Şükran Gününü dedem ve ninemle bile kutlayamıyoruz.
