WHEN THEY STARTED in Turkish translation

[wen ðei 'stɑːtid]
[wen ðei 'stɑːtid]
başladıklarında
to start
to begin
to commence

Examples of using When they started in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
OK? and get everyone into ballet when they started this thing. thought she was gonna, you know, empty the ghettos Mark Morris, yeah, so my dad's first wife?
Mark Morris, yani babamın ilk eşi bunu başlatırken gettoyu boşaltıp… herkesi baleye başlatırız sandı. Tamam mı?
get everyone into ballet when they started this thing. OK? thought she was gonna, you know, empty the ghettos.
babamın ilk eşi bunu başlatırken gettoyu boşaltıp… herkesi baleye başlatırız sandı.
Later, when they started to live under the ground, there was no sense to dissuade them.
Sonra, yeraltında yaşamaya başladıktan sonra, onları vazgeçirmek anlamsız olurdu.
First thing a giant EMP, or something like it, went off over North America. Michael and Lucifer, when they started their war.
Michael ve Lucifer savaşlarını başlattığı vakit… olan ilk şey EMP gibi bir şey Kuzey Amerikada patlamış olması.
get everyone into ballet when they started this thing.
babamın ilk eşi bunu başlatırken gettoyu boşaltıp… herkesi baleye başlatırız sandı.
And this is increasingly peculiar, because about 20 years ago, when they started delving into the genome, they thought it would probably contain around 100,000 genes.
Ve bu gittikçe de tuhaflaşıyor. 20 yıl önce genomu alt üst etmeye başladıkları sıralarda, muhtemelen 100 bin gen içerdiğini söylüyorlardı.
I had a feeling when they started doing all the blood tests that… I mean, I know it's their ass if
Yukarıda hastalanırsam bir şeyler hissetmiştim… O kan testlerini yapmaya başladıklarında onların kıçı tehlikeye girer,
victory in the election", while Tarot assured his clients they would be able to sell their apartments when they started listening to the Beatles.
büyük zaferini'' kehanet ederken, Tarot müşterilerine Beatles dinlemeye başladıklarında dairelerini satabilecekleri yönünde güvence veriyordu.
thing back 10 feet, thank God, but when they started digging in the right place, we found out that the soil in Tortola is far more porous than we initially thought.
üç metre geriye taşıdık ama doğru yeri kazmaya başladıklarında Tortoladaki toprağın düşündüğümüzden daha fazla geçirgen olduğunu gördük.
while they may have been present earlier, their diversification accelerated when they started using oxygen in their metabolism.
var oldukları düşünülen bu organizmaların bünyelerinde metabolizma için oksijen kullanmaya başlamalarıyla çeşitlenmeleri de hızlanmıştır.
Michael and Lucifer, when they started their war, first thing, a giant EMP or something like it went off over North America. and her smile was just… She always smelled like peaches.
Her zaman şeftali kokardı ve gülüşü… Michael ve Lucifer savaşlarını başlattığı vakit… olan ilk şey EMP gibi bir şey Kuzey Amerikada patlamış olması.
So when they start shooting, you won't be standing with the people?
Yani ateşe başladıklarında insanların yanında olmayacak mısın?
I will stop complaining when they start selling Scotch.
Viski satmaya başladıkları zaman şikayet etmem.
What am I gonna tell the men when they start yellin' for dinner?
Akşam yemeği için bağırmaya başladıklarında, adamlara ne diyeceğim.?
We don't know when they start.
Ne zaman başladıklarını bilmiyoruz.
Who? We will find that out when they start blackmailing us?
Başladıkları zaman anlarız. Bize şantaj yapmaya- Kim?
So? So what happens when they start not liking his behavior?
Davranışlarını beğenmemeye başladıklarında ne olacak? Yani?
Who? when they start blackmailing us. We will find that out?
Başladıkları zaman anlarız. Bize şantaj yapmaya- Kim?
And then when they start dividing up the teams,
Ve sonra başladıklarında takımları bölüştürüyorlar,
I hate it when they start to meddle.
Karışmaya başladıkları zaman nefret ediyorum.
Results: 42, Time: 0.0463

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish