WITH A BIT in Turkish translation

[wið ə bit]
[wið ə bit]
biraz
some
little
bit
just
kind
slightly
kinda
somewhat
for a while
azıcık
little
bit
just
slightly
just a little bit
remotely
tiniest
a smidge
ufak
little
small
tiny
minor
slight
just
bit
wee
petty
there

Examples of using With a bit in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nothing Right, with a bit of luck the whole thing will cave in
Hiçbir şey. Biraz şansımız varsa, bütün şeyi mağaraya sokacağız
Filled with a bit of fresh tamarind sauce
Biraz taze demirhindi sosuyla
With a bit of time. Well… I'm sure that it will all get sorted, you know just.
Biraz zaman gerekli. Eminim her şey yoluna girecek ve bilirsin, sadece.
Which I know you have, you will be back sliding down the fire pole in no time. With a bit of cardiac rehab and a positive attitude.
Biraz kardiyak rehabilitasyon ve olumlu davranışla ki sende olduğunu biliyorum… kısa sürede itfaiye direğinden kaymaya başlarsın.
You will be back sliding down the fire pole in no time. With a bit of cardiac rehab and a positive attitude, which I know you have.
Biraz kardiyak rehabilitasyon ve olumlu davranışla ki sende olduğunu biliyorum… kısa sürede itfaiye direğinden kaymaya başlarsın.
With a bit of cardiac rehab
Biraz kardiyak rehabilitasyon
Which I know you have, With a bit of cardiac rehab
Biraz kardiyak rehabilitasyon ve olumlu davranışla
Doesn't look like he seduced a slut. So convince his wife… with a bit of class so it.
Bir fahişeyi baştan çıkarmış gibi görünmüyor. Karısını biraz sınıfla ikna et ki.
So convince his wife… with a bit of class so it… doesn't look like he seduced a slut.
Bir fahişeyi baştan çıkarmış gibi görünmüyor. Karısını biraz sınıfla ikna et ki.
It's amazing what you can do with a bit of play-acting and a pig's bladder full of blood.
Birazcik oyunla ve kan dolu domuz mesanesiyle yapabileceklerin sasirtici.
little tomatoes, with a bit of arugula and a little bit of sausage.
biraz rokayla beraber, biraz pomodorini, küçük domatesler… ve biraz da sucuk.
One minute I would be laying siege to a castle with a bit of an old bone
Eski bir kemik parçasıyla kaleyi kuşatırım sonra da taş parçasıyla İspanyol
With a bit of practice, I'm sure a moving target would not be that difficult.
Biraz da alıştırmayla, hareket halindeki bir hedefi vurmak da çok zor olmayacaktır.
The basic materials for making the bricks are fresh mud with a bit of water in it, er… some straw to give it strength.
Tuğlaları yapmak için temel malzemeler İçinde birazcık su bulunan taze çamur, O… güç vermek için biraz saman.
But what I was going to say was, I saw it jump out of Mr. Rinditch's window with a bit of food in its mouth.
Fakat benim size söyleyeceğim şuydu, ağzında bir parça yiyecekle Bay Rinditchin penceresinden atlarken gördüm.
either on our own, or with a bit of help from others.
ya da diğerlerinin küçük yardımlarıyla.
I took a couple to look at the varnish because as you can probably see with a bit of an angle, there is a varnish layer which shows up quite clearly which doesn't come all the way to the edge.
Verniğe bakmak için bazı örnekler aldım. Biraz açıyla muhtemelen buradan da görebileceğiniz gibi gözle görülebilen bir vernik katmanı var. Uçtaki kenara ulaşmıyor ama.
With a bit of luck… his life was ruined forever… always thinking that just behind some narrow door in all his favorite bars… men in red woolen shirts… are getting incredible kicks from things he will never know.
Biraz da şansla… hayatı tamamen mahvoldu… dar bir kapının ardında tek düşündüğü… kırmızı yün gömlekli erkeklerin… bilmedikleri şeylerden inanılmaz tekmeler yedikleri.
Well, it's commonly used as the esophageal sphincter to reduce reflux and prevent food from coming back up the throat, but we think, with a bit of modification, that it might work just as well for your stool.
Aslında reflüyü engellemek ve yiyeceklerin boğazdan geri çıkmasını önlemek için amacıyla özofajiyal sfinkter olarak kullanılıyor. Ama biraz modifikasyonla sizin dışkılamanız için de kullanılabileceğini düşünüyoruz.
His life was ruined forever… men in red woolen shirts… always thinking that just behind some narrow door in all his favorite bars… With a bit of luck… are getting incredible kicks from things he will never know.
Dar bir kapının ardında tek düşündüğü… kırmızı yün gömlekli erkeklerin… hayatı tamamen mahvoldu… inanılmaz tekmeler yedikleri. Biraz da şansla… bilmedikleri şeylerden.
Results: 267, Time: 0.0396

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish