Examples of using Bir olayda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ona bir olayda yardım ediyorum!
Ne zaman, bunun gibi bir olayda biriyle konuşmak zorunda olsak, biz.
Kaptanlar olası nahoş bir olayda suçlanma yükümlülüğünden muaf tutulmak istiyorlar.
Böyle bir olayda bundan nefret etmez misiniz?
Böyle bir olayda doğal olarak herkes zanlıdır.
Böyle bir olayda doğal olarak herkes zanlıdır.
Bir olayda burun spreyiydi,
Bir olayda, geçidin halka açıklanması kıyamete benzer bir dünya savaşına yol açtı.
Bir olayda ona yardım ediyoruz.
Bir olayda ona yardım ediyoruz.
Böyle bir olayda hayatta kalmak için hazırlanmak basittir.
Böyle bir olayda jüri olmaktan nefret ederdim.
Sana telefonda söylediğim gibi bana bir olayda yardım ediyorsun.
Evet, Bay Hanaokanın memleketindeki bir olayda.
Bir olayda, Sofyanın en lüks mahallelerinden birinde yer alan 1500 metrekarelik muazzam bir villaya sahip bir ailenin hiçbir gelir beyan etmediği ortaya çıktı.
Şok edici bir diğer olayda da, tanınmış Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink Ocak ayında İstanbuldaki ofisinin önünde suikasta uğradı.
en az bir belgelenmiş olayda birisinin yanlış yere aylarca hapiste yatmasına neden olduğunu söylüyor.
Diyorum ki, böyle bir olayda… özelikle
Basında geniş yer verilen bir olayda, popüler bir enik müzik grubu olan Balkanikanın konserini basarak enstrümanları parçaladılar ve müzisyenlerini'' Şeytan işi'' olmakla suçladılar.
Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. Bana tamamen gerçekmiş gibi geliyor.