EMBASSIES in Turkish translation

['embəsiz]
['embəsiz]
elçilikler
messenger
envoy
ambassador
apostle
emissary
prophet
embassy
legate
elci
büyükelçilikleri
ambassador
elçilikleri
messenger
envoy
ambassador
apostle
emissary
prophet
embassy
legate
elci
elçilik
messenger
envoy
ambassador
apostle
emissary
prophet
embassy
legate
elci
büyükelçilik
ambassador
büyükelçilikler
ambassador
elçiliklerin
messenger
envoy
ambassador
apostle
emissary
prophet
embassy
legate
elci
büyükelçiliklerden
ambassador

Examples of using Embassies in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
To West Germans seeking refuge in our Prague and Budapest embassies.
Isteklerini yerine getirmek için çalıştı. Prag ve Budapeştedeki elçiliklerin.
The embassies he blew up?
O havaya uçurdu elçilikler?
Embassies and consulates are diplomatic missions of a state in another country.
Büyükelçilikler ve konsolosluklar, devletin, diğer devletlerdeki temsilcilikleridir.
I didn't realize the Secret Service guards foreign embassies.
Gizli servisin başka ülkelerin elçilikleri koruduğunu bilmiyordum. Anladım, anladım.
And I want to lock down the embassies in Abuja, Tehran, Sanaa, and Ashgabat.
Abuja, Tahran, Sana ve Aşkabattaki… elçiliklerin kapatılmasını istiyorum.
Jelaca unsuccessfully sought assistance from most international organisations and Western embassies in BiH.
Jelaca, uluslararası örgütlerin çoğundan ve BHdeki Batılı büyükelçiliklerden yardım istemesine karşın bir sonuç alamamış.
And government officials have begun talks To open visitor embassies. But not everyone likes the idea.
Hükümet yetkilileri de Ziyaretçi Elçilikleri açmaktan bahsediyor fakat herkes hemfikir değil.
their services is available on the InfoFinland page Embassies in Finland.
hizmetleri hakkındaki bilgileri, InfoFinlandın Finlandiyadaki Büyükelçilikler sayfasından bulabilirsiniz.
Not yet, but I have only heard back from about half of the embassies.
Henüz değil ama daha elçiliklerin yarısından haber geldi.
Checking embassies for hidden guests.
Gizli misafirler için elçilikleri tarıyoruz.
US and British embassies are in the area.
Bölgede Abd ve İngiliz elçilikleri var.
The French and Russian embassies.
Fransız ve Rus elçilikleri.
I didn't realize the Secret Service guards foreign embassies.
Gizli servisin başka ülkelerin elçilikleri koruduğunu bilmiyordum.
Art in Embassies Program.
Büyükelçiliklerde Sanat Programına seçildi.
Turns up on security tapes and embassies- he's not really thinking straight.
Güvenlik kayıtlarında ve elçiliklerde, pek de mantıklı düşünmüyor gibi duruyor.
What, some of your mates from embassies?
Ne, elçilikten birkaç kankan mı?
Or perhaps you enjoy hiding bombs in embassies.
Yada elçiliklere bomba saklamaktan hoşlanıyorsun.
New Delhi hosts 145 foreign embassies and high commissions.
Yeni Delhi, 134 yabancı elçiliğe ve yüksek komisyonlara ev sahipliği yapmaktadır.
Kosovo's foreign minister travels to Macedonia to discuss embassies.
Kosova dışişleri bakanı büyükelçiler konusunda görüşmek üzere Makedonyaya gidecek.
Turns up on security tapes and embassies- he's not really thinking straight.
Elçilikteki güvenlik kayıtları onun pek sağlıklı düşünemediğini gösteriyor.
Results: 175, Time: 0.1324

Top dictionary queries

English - Turkish