Examples of using I couldn't go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
My father told me I couldn't go abroad alone.
Babam bana yurt dışına yalnız gidemeyeceğimi söyledi.Otherwise, I couldn't go see him.
Yoksa onu ziyarete gidemezdim.Since my mother was sick, I couldn't go to the concert.
Annem hasta olduğu için konsere gidemedim.Pablo, I couldn't go back home with this huge burden on my chest.
Pablo, taşıdığım bu yükün ağırlığıyla köye geri dönemedim.Thanks for the invitation, but I couldn't go with my father. Hi, Dad.
Davetin için sağol ama babamla gidemem. Merhaba.Sure. If it weren't Carnival, I couldn't go out.
Kesin. Karnaval zamanı olmasa dışarı çıkamazdım.I couldn't go back to Betty behind that.
Olanlardan sonra Bettyye geri dönemezdim.We're to meet the next day, but I couldn't go.
Ertesi gün buluşacaktık ama ben gidemedim.You said I couldn't go alone.
Tek başıma gidemeyeceğimi söylüyordun.Since my mother was sick, I couldn't go there.
Annem hasta olduğu için, oraya gidemedim.With this burden weighing me down. Pablo, I couldn't go back to the village.
Pablo, taşıdığım bu yükün ağırlığıyla köye geri dönemedim.Plus, I couldn't go far.
Ayrıca uzağa gidemezdim.Thanks for the invitation, but I couldn't go with my father. Hi, Dad.
Merhaba. Davetin için sağol ama babamla gidemem.Even then, I couldn't go by myself.
O zaman bile tek başıma çıkamazdım.But after the blowout with Jeremy, I couldn't go back there.
Ama Jeremy ile kapıştıktan sonra geri dönemezdim.But last time my mom said I couldn't go to her anymore.
Son gidişimde annem artık ona gidemeyeceğimi söyledi.I couldn't go to Sarek. Two days.
İki gündür. Sareke gidemedim.I couldn't go back because of the accident.
O kaza yüzünden geri dönemedim.Thanks for the invitation, but I couldn't go with my father. Hi, Dad.
Selam baba. Davetin için sağol ama babamla gidemem.So I couldn't go anywhere.
Bir yere gidemezdim yani.
