MIGRATING in Turkish translation

[mai'greitiŋ]
[mai'greitiŋ]
göçmen
immigrant
immigration
migratory
refugee
settler
migrating
pilgrim
nomadic
émigré
expatriate
göçeden

Examples of using Migrating in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The brent geese head northwards, just as other birds migrating from Africa arrive.
Yosun Kazları da Afrikadan göçle gelen diğer kuşlar gibi kuzeye yöneliyorlar.
Migrating to the stars.
Yıldızlara göç ediyor.
Migrating to where?
Nereye göç ediyorlar?
Don't they ever stop migrating?
Göç etmekten hiç vazgeçmezler mi?
If they were migrating, the whole island would be on fire.
Eğer göç ediyor olsalardı tüm ada alevler içinde olurdu.
The Ilocanos started migrating to Pangasinan in the 19th century.
Yüzyılda Pangasinana göç etmeye başladılar.
Migrating butterflies.- Yes.
Göçebe kelebekler.- Evet.
Yes. Migrating butterflies.
Göçebe kelebekler.- Evet.
She will miss migrating south and laying eggs.
Güneye göç etmeyi ve yumurtlamayı özleyecek.
As signposts for migrating birds. Even certain smells can serve.
Hatta belli bazı kokular bile göçebe kuşlar için yön tabelası olabilirler.
Separated, migrating north or south.
Kuzeye ya da güneye göç ederlerken ayrılmıştır.
Something about migrating birds. We're decoding it.
Henüz hepsini deşifre edemedik, kuşların göç etmesiyle alakalı, hepsi bu.
I thought about migrating to the city, hoping life would be better there.
Şehirde belki daha iyi olur diye oraya taşınmayı düşündüm.
Yes. Migrating butterflies.
Evet. Göçebe kelebekler.
Migrating butterflies.- Yes.
Evet. Göçebe kelebekler.
The migratory birds migrating along the way.
Göçmen kuşları bu yol boyunca göç ediyorlar.
W-with a pink migrating goose?
Pembe bir kazla mı örtüyorlar?
This is the start of a journey which will take the migrating dinosaurs through what is now northwestern Canada to the fertile coast of the inland sea that divides North America.
Bu, göç eden dinozorların kuzeybatı Kanadadan başlayıp Kuzey Amerika boyunca verimli içdeniz sahillerine doğru uzanan uzun yolculuğunun başlangıcı.
We're like two migrating birds, male
Biz iki göçmen kuş gibiyiz, erkek
Like privileged cousins of the migrating herds outside, wildebeests and zebras within the crater walls… need only
Sanki dışarıda göç eden sürülerin ayrıcalıklı kuzenleriymiş gibi kraterin sınırları içindeki zebra
Results: 123, Time: 0.1671

Top dictionary queries

English - Turkish