WOULD CREATE in Turkish translation

• yaratır
• oluşturabilir
• yaratması
• yaratacaktır
• yaratacaktı
• yaratabileceğimizi

Examples of using Would create in English and their translations into Turkish

One can see that would create a complication.
Bu bir karışıklık yaratabilir.

If Rory got out, it would create a paradox.
Eğer Rory giderse, bu bir paradoks oluşturur.

My father would often say how his swords would create a new age.
Babam hep kılıcının nasıl yeni bir dönem yaratacağından bahsederdi.

A momentous event that would create the planet's first life-supporting atmosphere.
Çok önemli bir olay gezegenin ilk yaşam desteği atmosferi yaratabilirdi.

But what would create a problem is if we attempted to divide by 0 here.
Ama şurayı 0a bölmeye çalışsak, bu, problem yaratırdı.

Something like this would create sympathy, Boost his visibility.
Böyle bir şey sempati yaratıp popülaritesini arttırırdı.

Boost his visibility. Something like this would create sympathy.
Böyle bir şey sempati yaratıp popülaritesini arttırırdı.

This company would create new fashion to fit the German culture.
Bu şirket Alman kültürü için yeni bir moda yaratacak.

Killing Darhk would create ripples in history that I can't control.
Darhkı öldürürsem zamanda kontrol edemeyeceğim dalgalanmalar oluşur.

There's no reason why the interphase device would create new fields.
Faz cihazının yeni alanlar üretmesi için hiçbir neden yok.

Because any more than that would create a core instability.
Getirebilir. bu, çekirdekte kararsızlık meydana O civarda… Çünkü daha fazla verirsek.

A master criminal would create some doubt, or maneuver a victim like you into his place.
Baş suçlunun bir kuşku yaratır, ya da senin gibi birini kendi yanına getirtir.

sinks into the water, the shock from that would create a wave of an unimaginable height.
batarsa bunun yaratacağı şok, hayal edemeyeceğimiz büyüklükte dalgalar yaratır.

Would create a black hole There's also a small chance that… that particles colliding with that much energy that will swallow up our whole solar system.
Tabii şöyle ufak bir ihtimal de var, bu kadar enerjiyle, parçacık çarpıştırıcı… tüm güneş sistemimizi yutacak bir kara delik oluşturabilir.

But if we can get the economy to grow at just 4 percent a year, it would create middle class jobs.
Ancak biz ekonomimizi yılda yalnızca% 4 oranında büyütebilirsek, bu milyonlarca orta sınıf iş fırsatı yaratır.

Would create a black hole There's also a small chance that… that will swallow up our whole solar system. that particles colliding with that much energy.
Tabii şöyle ufak bir ihtimal de var, bu kadar enerjiyle, parçacık çarpıştırıcı… tüm güneş sistemimizi yutacak bir kara delik oluşturabilir.

That would create a power vacuum that had to be filled. But if the president were eliminated.
Bu doldurulması gereken bir güç boşluğu yaratacaktır. Fakat eğer başkan ortadan kaldırıldıysa.

They use a thumb-like sesamoid bone for stability, and would create a 5mm-deep footprint.
Dengede kalabilmek için başparmak benzeri bir ayak kemiğini kullanırlar ve bu 5 mm derinliğinde bir ayak izi yaratır.

There's also a small chance that… that particles colliding with that much energy that will swallow up our whole solar system. would create a black hole.
Tabii şöyle ufak bir ihtimal de var, bu kadar enerjiyle, parçacık çarpıştırıcı… tüm güneş sistemimizi yutacak bir kara delik oluşturabilir.

This would create such horror that the groups would lose any remaining support
Bu öyle bir dehşet yaratacaktı ki, örgütler geriye kalan desteklerini