GOT IN TROUBLE in Turkish translation

[gɒt in 'trʌbl]
[gɒt in 'trʌbl]
başı belaya girdi
başı derde girmiş
başını belaya soktu
belaya bulaştı
başın belaya girdi
başı belaya girmiş
başı derde girdi
başım derde girdi
başım belaya girdi
derde girdiğini anlatabilir misin

Examples of using Got in trouble in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I would bail you out if you ever got in trouble.
Senin başın belaya girse, ben de seni kurtarırdım.
I heard one of the partners got in trouble.
Ortaklardan birinin başının belaya girdiğini duydum.
I remember when your brother got in trouble.
Kardeşinin başı derde girdiği zamanı hatırlıyorum.
Except Sarah got in trouble for what she did at U-dub.
Sarahnın bu yüzden başının belaya girmesi dışında.
Any idea why Shana got in trouble for emailing confidential information?
Birine epostaladığı için başının derde girdiğini biliyor musun?
I always heard that a boy got in trouble because he didn't have love.
Sevilmediği için bir çocuğun başının belaya girdiğini hep duyardım.
Again? Hey, hey, heard you got in trouble again?
Yine başını belaya sokmuşsun. Yine mi?
Whenever Robby got in trouble, those dimwits weren't far behind.
Robby ne zaman belaya bulaşsa o alıkların başının altından çıkar.
That a boy got in trouble because he didn't have love. I always heard.
Sevilmediği için… bir çocuğun başının belaya girdiğini hep duyardım.
Every time I got in trouble.
Ben sorun var her zaman.
He would have a fit if you got in trouble too.
Senin de başın belaya girerse, çok fena olur.
Sounded like a pretty sweet plan till Drew Turner got in trouble.
Drew Turner sorun çıkarana kadar çok iyi bir plan gibi görünüyordu. Kostarika mıydı?
We always got in trouble.
Hep başımızı derde sokardık.
I heard you got in trouble, too.
Sen de başına bela açmışsın.
We were the ones who got in trouble, not them.
Başı belaya giren bizdik, onlar değil.
My friend got in trouble, but I had to.
Arkadaşımın başı belada ve ben.
You got in trouble?
Başın derde mi girdi?
I almost got in trouble.
Neredeyse başım belaya giriyordu.
Got in trouble for being late, by the way.
Geç kaldığın için başın derde girdi bu arada.
Dad got in trouble.
Babamın başı dertte.
Results: 97, Time: 0.0503

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish