ACTED in Turkish translation

['æktid]
['æktid]
davrandı
pretend
act
treat
behave
impersonating
tread
hareket etti
move
to act
movement
action
departing
yaptı
to do
to make
to have
to build
davranıyordu
acting
pretended
he treated
behaved
davranış
behavior
behaviour
attitude
conduct
act
behave
treated
manners
gesture
action
harekete geçtin
rol
role
part
act
pretend
cast
playing
haraket etti
davrandım
pretend
act
treat
behave
impersonating
tread
davrandığını
pretend
act
treat
behave
impersonating
tread
davrandın
pretend
act
treat
behave
impersonating
tread
hareket ettiğini
move
to act
movement
action
departing
hareket ettiği
move
to act
movement
action
departing
yaptığını
to do
to make
to have
to build
hareket ettim
move
to act
movement
action
departing
yaptım
to do
to make
to have
to build
yaptığı
to do
to make
to have
to build
davranışlarda
behavior
behaviour
attitude
conduct
act
behave
treated
manners
gesture
action

Examples of using Acted in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Connerty acted on his own, of his own volition.
Connerty tek başına, kendi iradesiyle hareket etti.
But that witch acted alone. I was sorry to hear of the cardinal's death.
Kardinalinizin ölümünü duyduğuma üzüldüm, fakat o cadı yalnız haraket etti.
Create a fake paper trail… Proves that jake acted alone.
Jakein tek başına davrandığını kanıtlayan sahte bir iz yaratırız.
American accent, acted more like a mistress?
daha çok metresi gibi davranıyordu. Karısı?
Alfred acted upon your advice.
Alfred senin tavsiyenle hareket etti.
Felt God acted inconsiderately§.
Tanrının düşüncesizce davrandığını hissediyordum§.
Come on! But you're terrified now? You acted all tough in your hood?
Kaputunda çok sert davrandın… Haydi! Ama şimdi mi korkuyorsun?
I acted like I didn't want to be part of the group.
Bu grubun bir parçası olmak istemiyormuş gibi davrandım.
Her parents acted like.
Ailesi sanki perdelerine sümkürecekmişim gibi davranıyordu.
Hadley acted on his own.
Hadley kendi kendine hareket etti.
Knowing how White acted before could tell us how he will act now.
Whiteın daha önce nasıl hareket ettiğini bilmek, bize onun ne yapacağını gösterebilir.
But you always acted like the youngest.
Hep en küçüğümüz gibi davrandın. Sen en yaşlımızsın ancak.
you're not because I acted rashly.
ben aceleci davrandım.
Tom doesn't understand why Mary acted that way.
Tom Marynin neden bu şekilde davrandığını anlamıyor.
My mom acted weird, too, before she died. You can't be serious.
Ciddi olamazsın. Annem de ölmeden önce tuhaf davranıyordu.
Section 47 doesn't apply if Agent Odum acted without sanction.
Madde Ajan Odum onay olmadan hareket ettiği için bu durumda geçerli değil.
Like a girl. You have acted….
Kız gibi davrandın. Tam bir… var.
But he is valuable to the cause. I know Michael acted imprudently.
Michaelın körü körüne hareket ettiğini biliyorum… ama bu dava için önemli birisi.
I have with Miss… the Miss Annarella, acted like a gentleman.
Ben Bayan Annarellaya bir beyefendi gibi davrandım.
He says you acted intolerably.
Senin tahammül edilemez bir şekilde davrandığını söylüyor.
Results: 492, Time: 0.1077

Top dictionary queries

English - Turkish