ONGOING in Turkish translation

['ɒngəʊiŋ]
['ɒngəʊiŋ]
sürekli
always
all the time
keep
constantly
continuous
continually
permanent
consistently
repeatedly
perpetual
sürdürülen
drive
ride
banishing you
he's taken
to rub
plow
last
hala devam ediyor
is still going on
still in progress
is still ongoing
still remains
halen ve uygarlıklar aramak yeni ilginç dünyalar keşfetmek devam eden
süregiden
sürmekte
drive
ride
banishing you
he's taken
to rub
plow
last

Examples of using Ongoing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A user is defined as one ongoing upload or download.
Dosya upload eden veya download eden herkes kullanıcıdır.
Part of our ongoing arrangement.
Devam etmekte olan anlaşmamızın bir parçası olarak.
There will be ongoing physical therapy.
Fizyoterapi devam edecek… ama çok çaba gösterirse.
There will be ongoing physical therapy.
Fizyoterapi devam edecek.
In neural imaging, TEDsters. ELGIE: So thanks to ongoing developments.
Devam etmekte olan nöral… görüntüleme gelişmeleri sağ olsun.
For something that was clearly an accident. Ongoing.
Devam ediyor. Kaza olduğu apaçık belli olan bir şey için.
He needs ongoing care.
Devamlı bakıma ihtiyacı var.
We can't disclose information about an ongoing.
Devam eden bir soruşturma hakkında size bilgi.
Mrs. Winchester's ongoing employment We all appreciate and her creativity.
Hepimiz Bayan Winchesterın sürekli devam eden işlerine… ve yaratıcılığına minnettarız.
And her creativity. Mrs. Winchester's ongoing employment We all appreciate.
Hepimiz Bayan Winchesterın sürekli devam eden işlerine… ve yaratıcılığına minnettarız.
We all appreciate Mrs. Winchester's ongoing employment and her creativity.
Hepimiz Bayan Winchesterın sürekli devam eden işlerine… ve yaratıcılığına minnettarız.
I have an ongoing personnel case.
Hala devam eden kişisel bir davam var.
However, discussions remain ongoing.
Ama tartışmalar hala devam etmektedir.
This investigation is open and ongoing.
Bu soruşturma açıldı ve devam etmekte.
The organisation sees you playing an ongoing role in the project.
Örgüt, senin projede devamlı rol almanı istiyor.
I'm just trying to make a good impression, my ongoing struggle.
Ben sadece iyi bir izlenim bırakmaya çalışıyordum, benim süren mücadelem hakkında.
There are also ongoing studies of the region between Mercury and the Sun.
Aynı zamanda Merkür ile Güneş arasındaki bölge hakkında da çalışmalar devam etmektedir.
But beyond that, investigations are ongoing.
Ama ondan öte, soruşturma devam ediyor.
stubbornly to the city, protecting the ongoing evacuation.
sivillerin tahliye işlemlerini sürdürdüler.
The fbi investigation into the deaths at Oswald State Penitentiary is ongoing.
Oswald Eyalet hapishanesindeki ölümlerle ilgili FBI soruşturması devam ediyor.
Results: 495, Time: 0.0738

Top dictionary queries

English - Turkish