TRYING TO TAKE in Turkish translation

['traiiŋ tə teik]
['traiiŋ tə teik]
almaya çalıştığı
götürmeye çalışmıyordun
çıkartmaya çalışıyor
çekmeye çalışmam
almaya çalıştığım
haklamaya çalışıyor

Examples of using Trying to take in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Who's out there scheming behind my back, trying to take what I built?
Kim arkamdan kuyumu kazıyor, yarattığım şeyi almaya çalışıyor?
Like your cousin Sheila trying to take both of these TVs.
Kuzenin Sheila mesela Bu televizyonların ikisini de almaya çalıştı.
A bunch of guys shows up with guns in the night trying to take our salt.
Gecenin bir vakti eli silahlı bir grup adam… tuzumuzu almaya çalışıyor.
Trying to take my daughter away from me. The devil is once again.
Şeytan bir kez daha kızımı benden almaya çalışıyor.
Always trying to take his job.
Her zaman onun işini almaya çalışıyor.
I forgive you for trying to take Brian away.
Brianı benden almaya çalıştığın için seni affediyorum.
For trying to take our Sun Stone, you must be severely punished!
Güneş taşımızı almaya çalıştınız için acımasızca cezalandırılmalısınız!
I know where you're trying to take this.
Konuyu nereye çekmeye çalıştığını biliyorum ama öyle değil.
But actually trying to take the blood yourself is a little strong.
Ama kanı kendin almaya çalışırsan biraz sert davranmış olursun.
Trying to take on the science and the killer all on your own?
Bilimi ve katilliği aynı anda üstünüze almaya çalıştınız.
Trying to take some dude downtown.
Bir adamı merkeze götürmeye çalıştılar.
Trying to take back our city.
Şehrimizi geri almaya çalıştığımızı.
saw your friends trying to take the Ke.
dostlarınızın Keyi almaya çalıştıklarını gördük.
Trying to take you away from her. She accused me of.
Beni, seni onun elinden… almaya çalışmakla suçladı.
You cannot even stop your own people from trying to take the beast.
Daha kendi halkının yaratığı almaya çalışmasını engelleyemiyorsun.
saw your friends trying to take the Ke.
dostlarınızın Keyi almaya çalıştıklarını gördük. Arkadaşlarımız.
Always trying to take what isn't yours!
Hep size ait olmayanı almaya çalışırsınız!
the conclave, trying to take the library.
ve kütüphaneyi almaya çalışmıştı.
Saying goodbye to angle, and victoria trying to take the company.
Angieyle vedalaşmak, Victorianın şirketi elimden almaya çalışması.
Trying to take a shower, hot water didn't come on.
Duş almaya çalışıyordum sıcak su gelmek bilmedi.
Results: 149, Time: 0.0606

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish