ATTRIBUTED in Turkish translation

[ə'tribjuːtid]
[ə'tribjuːtid]
bağladı
tie
to bind
connecting
putting
attach
binding
strap
to link
isnat
attributed
ascribe
those who accuse their

Examples of using Attributed in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Although widely attributed to Edwin Hubble, the law was first derived from the general relativity equations in 1922 by Alexander Friedmann.
Yaygın olarak Edwin Hubblea atfedilmesine rağmen, kanun ilk 1927de Georges Lemaître tarafından yayınlanan bir makalede genel izafiyet denklemlerinden türemiştir.
Neighbors say they heard screams during the early evening, but attributed the noise to the usual Halloween.
Ancak seslerin nedenini her zamanki gibi bayrama bağladıklarını söylediler. Mahalleli, gecenin erken saatlerinde çığlık sesleri duyduklarını.
But attributed the noise to the usual Halloween… Neighbors say they heard screams during the early evening.
Ancak seslerin nedenini her zamanki gibi bayrama bağladıklarını söylediler. Mahalleli, gecenin erken saatlerinde çığlık sesleri duyduklarını.
Minister of Economy and Regional Development Mladjan Dinkic attributed the success in attracting Fiat to Serbia's signing of a Stabilisation and Association Agreement with the EU.
Ekonomi ve Bölgesel Kalkınma Bakanı Mlacan Dinkiç Fiatı cezbetme başarısını AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması imzalanmasına bağlıyor.
Others attributed the low turnout to the fact that Fandukova was seen as the clear winner the moment she was nominated for the post, as GERB continues to enjoy huge public support.
Diğerleri düşük katılımı, Fandukovanın göreve aday gösterildiği anda seçimlerin açık galibi olarak görülmesi, zira GERBnin dev bir halk desteği almaya devam etmesine bağlıyorlar.
The lawmakers attributed this fall to the interior ministry's"alarming practice" of leaking classified information to criminals under investigation.
Milletvekilleri bu düşüşü içişleri bakanlığında gizli bilgileri soruşturma altındaki suçlulara sızdırmak gibi'' endişe verici uygulamalara'' bağlıyor.
Local sportswriters attributed that reaction to interethnic tensions arising from the Nigerian immigration to South Africa.
Yerel spor yazarları bu tepkiyi Güney Afrikaya olan Nijeryalı göçünden kaynaklanan etnik gerginliklere bağladılar.
sergeant Frank Harper, all murdered, and all attributed to Cullen Bohannon, as enumerated in Miss Ellison's article.
hepsi Bayan Ellisonın Cullen Bohannona atfettiği makalesinde belirtilmiştir.
In an MS. of the Paris library the Nomocanon is attributed to Theodoret, but in all others to John.
Paris kütüphanesi kataloğunda, Nomocanon, Theodorete, ancak diğerleri ise İoannise atfedilir.
The agency attributed the rating to expectations of continued prudent economic policies
Kuruluş bu nota gerekçe olarak, önemli siyasi riskler
The ritual, attributed to Thracian origins, is performed exclusively
Kökeninin Trakyaya dayandığı düşünülen bu ritüel, yalnızca erkekler tarafından
At present, most countries report low rates of newly diagnosed HIV infection attributed to injecting drug use.
Şu anda çoğu ülke enjekte ederek uyuşturucu kullanımına bağlanan yeni teşhis edilmiş HİV enfeksiyonu için düşük oranlar rapor etmektedir.
Wenger attributed Henry's injuries to a protracted 2005-06 campaign, and reiterated that Henry was keen
Wenger, Henrynin sakatlıklarını uzayan 2005-06 sezonundaki maçlara dayandırdı ve Henrynin 2007-08 sezonunda
It is believed that many of the killings that are attributed to the white sharks have actually been carried out by bull sharks.
Saldırganın beyaz köpekbalığı olduğu düşünülen çoğu sefer, esas katilin boğa köpekbalığı olduğuna inanılmaktadır.
President Quayle attributed the swift success of Operation Tropical Storm… to innovative combat technology and the support of the American people.
Başkan Quayle, Tropikal Kasırga Operasyonunda kazanılan hızlı başarıyı,… yeni savaş teknolojilisi ve Amerikan halkının desteğine dayandırıyor.
Nature of special risks attributed to dangerous substances and preparations.
Tehlikeli maddeler ve müstahzarlara ilişkin özel risklerin niteliği.
But Kourtovik also said the suspect is denying guilt for actions attributed to him"according to the way they are explained in the case file.
Fakat Kourtovik müvekkiline yöneltilen değişik eylem suçlamalarını müvekkilinin'' dava dosyasında açıklandığı biçimde'' yaptığı iddialarını reddettiğini söyledi.
were not sure why, and attributed that difficulty to boredom.
olduğundan emin değillerdi ve bu zorluğu sıkıntıyla ilişkilendirdiler.
The figure most commonly used is the six million attributed to Adolf Eichmann, a senior SS official.
En çok kullanılan sayı olan altı milyon, kıdemli SS yetkililerinden Adolf Eichmanna dayandırılır.
and that the power attributed to fusion is supplied to the device through the earth wire.
ve füzyona dayandırılan gücün cihaza topraklama teli kanalıyla sağlandığına inanıyor.
Results: 61, Time: 0.0704

Top dictionary queries

English - Turkish