SO TECHNICALLY in Turkish translation

[səʊ 'teknikli]
[səʊ 'teknikli]
yani teknik olarak
so technically
i mean , technically
well , technically
yüzden teknik olarak
yani teknik açıdan
teknik olarak onu takip çok
böylece teknik olarak
yani aslında
so basically
so actually
so in fact
well
so really
so essentially
mean , actually
so technically
so it's
i know it

Examples of using So technically in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Well, I just ordered a pizza, so technically this is a bed-and-breakfast.
Aslında… Az evvel pizza ısmarladım yani teknik olarak oda-kahvaltı sayılır.
Well, but I guess Monday is a travel day, so technically three days.
Iyi, ama ı tahmin Pazartesi seyahat gün, yani teknik üç gün.
You took your first pill at 9:30 last Sunday, so technically, it's 13 days from now, not 14.
İlk hapını geçen Pazar günü saat 9:30da aldın yani teknik olarak bugünden itibaren 13 gün var, 14 değil.
But we only had to read one, so technically, we just didn't read one,
Gerçi sadece bir tanesini okumak zorundaydık yani teknik olarak sadece bir tanesini okumadık
But actually he didn't even lock the car, so technically we didn't even break in.
Ama aslında arabayı kilitlememiş bile o yüzden teknik olarak biz araca zorla girmiş sayılmıyoruz.
Yeah, but he never has to see his wife anymore, so technically he's got me beat on that one.
Evet ama artık eşiyle görüşmüyor, yani teknik açıdan bu konuda beni yendi.
So technically she's still only 3 years old,
Yani teknik olarak hâlâ 3 yaşında ve Axlın yumurta kafa
So technically we didn't even break in. But actually he didn't even lock the car.
Ama aslında arabayı kilitlememiş bile… o yüzden teknik olarak biz araca zorla girmiş sayılmıyoruz.
So technically, I wasn't cheating on the man I loved, I was falling in love with the man I loved.
Yani teknik olarak, sevdiğim adamı aldatmıyordum sevdiğim adama âşık oluyordum.
In fact, some of them puke them right back out, so technically, none.
Hatta bazıları hepsini geri kustu. Bu yüzden teknik olarak, hiç içmediler.
I was following… No, no, no, I-I saw Ethan follow you from school, so technically I was just, I was worried.
Hayır hayır, Ethanın okul… okul çıkışı peşine düştüğünü gördüm ve teknik olarak… onu takip… çok endişelendim.
You're in the forest, but not the actual forest, so technically I kept my promise to Francine.
Ormandasınız ama gerçek bir orman değil böylece teknik olarak Francinee verdiğim sözü tutmuş oluyorum.
The merger hasn't gone through yet, so technically, you're not allowed to be lurking around our files.
Birleşme henüz gerçekleşmedi, yani teknik olarak dosyaların yanında gizlice dolaşmaya iznin yok.
they didn't actually say i could be there, so technically I was squatting.
aslında orada kalabileceğimi söylememişlerdi o yüzden teknik olarak, orada izinsiz kalıyordum.
I was following… I was worried. follow you from school, so technically I was just, No, no, no, I-I saw Ethan.
Hayır hayır, Ethanın okul… okul çıkışı peşine düştüğünü gördüm ve teknik olarak… onu takip… çok endişelendim.
we have a kid, so technically I'm the baby's… stepmom once-divorced.
bir çocuğumuz var. Yani teknik olarak bebeğin ilk üvey annesi oluyorum.
I was worried. follow you from school, so technically I was just, No, no, no, I-I saw Ethan I was following.
Hayır hayır, Ethanın okul… okul çıkışı peşine düştüğünü gördüm ve teknik olarak… onu takip… çok endişelendim.
Because it was registered as a test car, Yeah, it was a bit more complicated in the Jag, so technically only a Jaguar employee can drive it.
Yani teknik olarak sadece bir Jaguar personeli onu sürebilir. çünkü bu bir test aracı olarak kaydedilmiş, evet, bu biraz daha karmaşık, benim Jagın içinde.
So technically only a Jaguar employee can drive it. because it was registered as a test car,
Yani teknik olarak sadece bir Jaguar personeli onu sürebilir. çünkü bu bir test aracı olarak kaydedilmiş,
I'm gay and your brother… so technically, you're the least attractive person in the world to me.
Ben hem eşcinselim hem kardeşinim. Yani teknik olarak sen bu dünyada benim için çekiciliği en az kişisin.
Results: 166, Time: 0.0565

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish