FLAGRANT in Turkish translation

['fleigrənt]
['fleigrənt]
açık
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain
alenen
publicly
openly
in public
flagrant
clearly
in the open
overtly
apaçık
clear
manifest
plain
obvious
open
evident
luminous
illustrious
openly
outright
rezilce
lousy
vile
infamous
wretched
dreadful
crappy
degrade
rotten
despicable
shame
çirkin
ugly
nasty
hideous
beast
outrageous
heinous
obnoxious
unattractive
offensive
horrid
açıkça
open
clear
obvious
light
openly
specific
manifest
public
explicit
plain

Examples of using Flagrant in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
At home and abroad is a road to a sound peace. I am unable to persuade myself and to believe in the belief that flagrant squandering of American wealth.
Amerikan zenginliğinin yurtiçinde ve yurtdışında… rezilce israf edilmesinin sağlam barışa giden yol olduğuna… kendimi ikna etmem ve bu fikre inanmam mümkün değil.
Cannot and will not be tolerated. This flagrant abuse of our last treaty with Mercia.
Mercia ile yaptığımız son antlaşmanın bu çirkin istismarına… tahammül edilemez ve edilmeyecektir.
In addition, there were"indications of repeated, multiple and flagrant breaches of electoral law.
Bunun yanında,'' seçim yasasının tekrarlı, birden fazla ve apaçık ihlali'' de mevcut.
And to believe in the belief that flagrant squandering of American wealth I am unable to persuade myself at home and abroad is a road to a sound peace.
Amerikan zenginliğinin yurtiçinde ve yurtdışında… rezilce israf edilmesinin sağlam barışa giden yol olduğuna… kendimi ikna etmem ve bu fikre inanmam mümkün değil.
Why do I feel as though that is a flagrant misuse of the word"public"?
Neden bu'' halk'' sözcüğünün alenen suistimal olduğunu düşünüyorum?
the Duff Brewery, is the victim of flagrant intellectual theft.
müvekkilim Duff Bira çirkin bir fikir hırsızlığı mağdurudur.
A flagrant violation of several treaties Iran has… And how are people reacting to what appears to be?
İranın birkaç anlaşmayı açıkça ihlal etmesi olarak görünen şeye nasıl tepki gösteriyorlar?
Ladies and gentleman, by order of the Las Vegas Department of Public Health, this establishment is hereby closed for gross negligence… and flagrant violation of the Nevada food preparation safety guidelines.
Bayanlar ve Baylar Las Vegas Sağlık Bakanlığının emriyle burası ihmal ve Nevada yemek hazırlama ilkelerini açıkça ihlal etmekten kapanmıştır.
Cannot and will not be tolerated. This flagrant abuse of our last treaty with Mercia.
Merciayla yaptığımız son anlaşmanın böyle alçakça suiistimal edilmesine… tolerans gösteremeyiz ve göstermeyeceğiz de.
Of the Fair Share Law. Both men face up to ten years in prison for flagrant violation.
Her iki şahıs hakkında Adil Paylaşım Yasasının açıkça… ihlalinden dolayı on yıla kadar hapis cezası istenmektedir.
the lack of reality becomes flagrant.
gerçeklik eksikliği aşikâr hâle geliyor.
that what we are doing is in direct and flagrant violation.
yaptığımız şey doğrudan ve açık bir şekilde.
But-- but this boy, he's half her age. I mean, if Julia had one flagrant affair after another, nobody would notice.
Ama bu çocuk, ilişkisi olsaydı, kimsenin dikkatini çekmezdi… onun yarı yaşında. Demek istediğim, Julianın göze batan başka bir.
On a competing social media platform, but also a direct and flagrant breach of contract. You deliberately published an article using CatCo resources com. which is
Com. aynı zamanda sözleşmenin direk ve alenen ihlali. CatCo kaynaklarını kullanarak rakip sosyal medya platformunda… kasten bir yazı yayınladın…
the use of emulators as it did with the NES, insisting that they represented flagrant software piracy.
emülatörleri kullanımı apaçık bir yazılım korsanlığı temsil ettiğinde ısrarla, NES ile yaptığı gibi karşı aynı tutumu aldı.
But also a direct and flagrant breach of contract. which is not only a conflict of interest You deliberately published an article using CatCo resources com. on a competing social media platform.
CatCo kaynaklarını kullanarak rakip sosyal medya platformunda… kasten bir yazı yayınladın… ki bu sadece çıkar çatışması değil, com. aynı zamanda sözleşmenin direk ve alenen ihlali.
CPII provided as a most flagrant example the case of a defendant identified only as P. Deliu,
CPII en aleni örnek olarak, kimliği sadece P. Deliu belirtilen
competing social media platform, com. but also a direct and flagrant breach of contract. You deliberately published an article using CatCo resources.
bir yazı yayınladın… ki bu sadece çıkar çatışması değil, com. aynı zamanda sözleşmenin direk ve alenen ihlali.
using CatCo resources but also a direct and flagrant breach of contract. which is not only a conflict of interest on a competing social media platform, com.
com. aynı zamanda sözleşmenin direk ve alenen ihlali.
Your flagrant manipulation of the jury notwithstanding.
Jüriyi alenen etkilemeye çalışmana rağmen.
Results: 269, Time: 0.0504

Top dictionary queries

English - Turkish