TRYING TO CATCH in Turkish translation

['traiiŋ tə kætʃ]
['traiiŋ tə kætʃ]
yakalamaya çalışmak
yetişmeye çalışırken
yakalamaya çalıştığım
yakalamaya çalışmaktan

Examples of using Trying to catch in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Like trying to catch hummingbirds.
Sineği avlamaya çalışmak gibi.
Aren't you? You're trying to catch him yourself?
Onu kendiniz yakalamaya çalışıyorsunuz, değil mi?
Trying to catch the train.
It's like trying to catch smoke.
Dumanı yakalamaya çalışmak gibi.
For trying to catch me, or.
Beni yakalamaya çalıştığın için mi.
That's why everybody's trying to catch me.
Bu yüzden beni yakalamaya çalışanlar… bana yem oldular.
A musician trying to catch their break.
Şans yakalamaya çalışan bir müzisyen.
Trying to catch the light?
Lşığa yetişmeye çalışmak mı?
I'm sorry. I was… I was trying to catch Lex.
Üzgünüm. Lexi yakalamaya çalışıyordum. Ben… idim.
Three years trying to catch me.
Üç senedir beni yakalamaya çalışıyorsun.
Out with the posse, Buck, trying to catch the Ringo Kid.
Dışarıda, çaylak Buckla beraber Ringo Kidi yakalamaya çalışıyorlar.
Trying to catch some snowflakes.
Bir kaç kar tanesi yakalamaya çalışıyorum.
Sensei, say we're, um, trying to catch a stray pet.
Sensei, diyelim ki, başıboş bir evcil hayvanı yakalamaya uğraşıyoruz.
We're out to sea, trying to catch a killer shark.
Denizdeyiz, bir katil köpekbalığı yakamaya çalışıyoruz.
I'm dancing with newborn angels, trying to catch a muse.
Yeni doğmuş meleklerle dans edip ilham perisi yakalamaya çalışıyorum.
No, trying to catch a bug.
Hayır, böcek yakalamaya çalışıyordum.
Trying to catch the wrong leopard. susan's out.
Susan yanlış leoparı yakalamaya çalışıyor.
I spend most of my mornings out there in the quiet, trying to catch supper.
Çoğu sabah o sessiz yerde akşam yemeğimi yakalamaya çalışıyorum balıkçı teknem var.
Trying to catch the South Equatorial bus.
Evet Güney Ekvator otobüsünü yakalamaya çalışıyorum.
Trying to catch on. Well, they will be trying to track you.
Peki. İzini sürmeye… ve sana yetişmeye çalışacaklar.
Results: 95, Time: 0.047

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish