NUCLEAR PROGRAMME in Turkish translation

['njuːkliər 'prəʊgræm]
['njuːkliər 'prəʊgræm]
nükleer programı
nuclear programs
nuclear programme
nükleer programının
nuclear programs
nuclear programme
nükleer programıyla
nuclear programs
nuclear programme
nükleer programına
nuclear programs
nuclear programme

Examples of using Nuclear programme in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Greek and Turkish media expected Iran's nuclear programme to be a key issue on the US diplomat's agenda of talks with local officials ahead of discussions at the UN Security Council on the matter on Friday.
Türk ve Yunan basınında, BM Güvenlik Konseyinin İranın nükleer programı konusunda Cuma günü yapacağı tartışmalar öncesinde, ABDli diplomatın görüşme gündeminde bu konunun yer alacağına dair beklentiler yer aldı.
Tehran's move four months ago to raise its enrichment goal to 20%, up from 3.5%, caused further concern among Western powers already worried about the true objectives of Iran's nuclear programme.
Tahranın dört ay önce zenginleştirme hedefini% 3,5ten% 20ye yükseltme hamlesi, İranın nükleer programının gerçek hedefleri konusunda zaten endişeli olan Batılı güçler arasında daha da kaygıya yol açmıştı.
Brazilian counterpart Luiz Inacio Lula da Silva, and Turkish Prime Minister Tayyip Erdogan, over Tehran's disputed nuclear programme.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında Tahranın tartışmalı nükleer programı konusunda yürütülen görüşmeler sonrasında gerçekleşti.
Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdogan on Wednesday(May 26th) praised friendly new relations with Brazil, particularly the diplomatic co-operation between the two countries on Iran's nuclear programme.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 26 Mayıs Çarşamba günü yaptığı açıklamada, başta İranın nükleer programıyla ilgili diplomatik işbirliği olmak üzere Brezilya ile kurulan yeni dostluk ilişkilerine övgüde bulundu.
US President Barack Obama and Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdogan agreed on Monday(December 7th) that Iran's nuclear programme is one of the most important issues on their agendas, but differed on how to approach the problem.
ABD Başkanı Barack Obama ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 7 Aralık Pazartesi günü İranın nükleer programının gündemlerindeki en önemli konulardan birisi olduğu konusunda anlaşmalarına karşın soruna yaklaşım tarzı açısından farklı görüşler sergilediler.
ANKARA, Turkey-- The foreign ministry confirmed on Sunday(November 7th) that Turkey will host talks between Iran and six world powers regarding Tehran's nuclear programme.
ANKARA, Türkiye-- Dışişleri bakanlığından 7 Kasım Pazar günü yapılan açıklamada, Türkiyenin İran ile altı dünya gücü arasında Tahranın nükleer programı hakkında yürütülecek müzakerelere ev sahipliği yapacağı bildirildi.
Given Iran's repeated failure to live up to its own commitments, and the need to address fundamental issues related to Iran's nuclear programme, the United States and the international community continue to have serious concerns,"
Beyaz Saray Basın Sekreteri Robert Gibbs,'' İranın sürekli olarak verdiği sözlerde durmaması ve İranın nükleer programıyla ilgili temel sorunları çözme gereği göz önüne alındığında,
The reduction coincided with US sanctions against Iran's nuclear programme that targeted foreign suppliers of gasoline
Düşüş, ABDnin İranın nükleer programına uyguladığı ve dış benzin tedarikçilerini engelleyen
613 submarine-launched missiles, 30 nuclear submarines and other parts of the former Soviet Union's nuclear programme.
30 nükleer denizaltı ve eski Sovyetler Birliğinin nükleer programının başka kısımları etkisiz hale getirildi veya imha edildi.
in fact, a result of this new approach towards Iraq," Logoglu, said, adding that the two allies share similar concerns on many other regional issues, including Iran's nuclear programme.
iki müttefikin İranın nükleer programı da dahil olmak üzere pek çok diğer bölgesel mesele üzerinde benzer kaygıları paylaştığını da ekledi.
to isolate the Islamic Republic economically in order to raise the cost its nuclear programme, with the hope that these costs will prompt officials to reconsider the merits.
İran İslam Cumhuriyetini ekonomik anlamda yalnız bırakarak nükleer programın maliyetinin artmasını sağlamak. Batı, bu yüksek maliyetlerin İranlı yetkilileri programın getireceklerini tekrar düşünmeye sevketmesini umuyor.
In the past 30 years, Turkey has made several attempts to launch a nuclear programme, but all failed due to opposition from environmental
Türkiye son 30 yılda nükleer bir programı hayata geçirmek için pek çok girişimde bulundu,
The Bulgarian foreign ministry, which summoned the North Korean ambassador to Sofia to request more details, issued a statement saying the test"poses a threat to international peace and security and seriously undermines the international community's efforts for achieving a peaceful solution to the problem of the North Korean nuclear programme.
Durum hakkında ayrıntılı bilgi almak için Kuzey Korenin Sofya büyükelçisini çağıran Bulgaristan dışişleri bakanlığı, söz konusu denemenin'' uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğu ve uluslararası toplumun Kuzey Korenin nükleer programı sorununa barışçı bir çözüm bulmayı amaçlayan çabalarını ciddi şekilde baltaladığını'' belirten bir bildiri yayınladı.
defending Iran's right to pursue a peaceful nuclear programme," Yilmaz explained, adding that Turkey
diğer yandan da ülkenin barışçıl bir nükleer program uygulama hakkını savunmak istiyor,'' diyen Yılmaz,
The international community has condemned North Korea's continued efforts to advance its missile and nuclear programmes.
Uluslararası toplum, Kuzey Korenin füze ve nükleer programları geliştirmek amacıyla devam ettirdiği girişimleri kınadı.
How developed is your nuclear programme?
Nükleer programınız ne kadar gelişmiş?
Turkey to host talks on Iranian nuclear programme.
Türkiye İranın nükleer programıyla ilgili görüşmelere ev sahipliği yapacak.
Oppenheimer resigned his post on the nuclear programme.
Oppenheimer nükleer programdaki işinden istifa etti.
Nicolas Faures, advisor to the French nuclear programme till he was carpeted for taking kickbacks.
Nicolas Faures, Rüşvet almakla suçlanana dek Fransız nükleer programı danışmanıymış.
the biological weapons leak, and Iran's pursuit of a full nuclear programme.
İranın tam nükleer program arayışı yüzünden endişeler var.
Results: 95, Time: 0.0431

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish